AHECAN






 

    
      .Şavşat’a,
      .Şavşat sevdalılarına…
      .Dostlara, dostluklara…
      .Yediden yetmişe herkese…
      .Şavşatçayı sevenlere…
 


I.BÖLÜM
Kaç yıldır getmadım ya ben Şavşat’a
Bindurdum kendimi hayaldan ata
Çektim dizginini sürdüm Rabat’a
O günler hep canlaniyer gözümde
Bilesiz ki duriyersiz özümde
 
II.BÖLÜM
Duydum ki ahecan köye getmişsın
Bir da şaşortiluh mi ne etmişsın
Bizi körezlayıp yohsam atmışsın
Ahecan gettuğun keşkem bilaydım
Heberim olaydı ben de galaydım
 
 
Tana toluh çıhmiş yayılmiş korda
Komşilar hep göçmiş dağılmiş yurda
Nâme sahli midur duvarın orda
Ahecan usulca elın tutaydım
Şu kesvet yumağın söküp ataydım
 
Yaylaya pus çöker göz gözü görmez
Ota çisa töker heç aman vermez
Ayahlar su çeker lastikte durmaz
Ahecan,
Ellarımi isitsaydım koynunda
Duriyermi öptuğum yer boynunda
 
Yanaşma hağıla itlar var sıhar
Buğalar bögrüşür çeperi yıhar
Kotikdur düganın üstüne çıhar
Toplaşıp da azıtsayduh düzluhta
Ağaç ati tozutsayduh düzluhta
 
Nisanda mayısta danalar doğar
Kuzilar meleşur it iti boğar
Mor koçik hağılda tavari sağar
Ahecan seninle yayla yapsayduh
Gorcolo ufadıp tuluh tepsayduh
 
Sariyağ toli mi yağ küleginda
Uni eladın mi kıl eleginda
Acep kaç nakış var yünk yeleginda
Savumasın çabuh yağla keteyi
Yol için mendile bağla keteyi



Napuzari biçah yığah kaldurah
Açah yayah güneşta da kızdurah
Koş öküzlari  gemiyi da döndurah
            Ahecan
            Harmani da yüz oldi mi  çevurah
            Tığ edah da makinada savurah 
 Ahecan,
Lek sepeti çitadın mi tütinan
Çırıhtayi yoğurdun mi südinan
Mereklari doldurdun mi otinan
Ahecan,
Gel otur başımi gögsüne koyem
Kim doymiş yarına ben nasıl doyem
 
 Ahecan,
Tibet’ten yanbegi Vel’a geçtin mi
Şu Kamışkaya’da çermik içtin mi
Düşler yumağından aşkı seçtin mi
Kimler gelmiş kimler getmiş bilen kim
Kaç ömür bu yolda yitmiş bilen kim
 
Ahecan,
Moshepul geyin ki dağda tipi var
Ağaçlardan beyaz beyaz yapi var
Bulutların sanki kardan ipi var
Ahecan,
Adam boyu berfte düşersen tutem
Ahşamdan kucağan sohulem yatem
 
Ahecan boğozun yiyem avutma
Cincar çorbasıni bişur savutma
İçina kayganay koymay unutma
Dön gel taş başında çöküp oturah
Bu garibi alıp köya götürah
 
Ahecan,
Püsklanmiş saçların islat tariyem
Bir telin yitursam nerda ariyem
Unudursam kakaç gibi kuriyem
Çoç olmiş mendilim elde duriyer
Hesret ateşinde astım kuriyer
 
Nazlikara taş başından atiyer
Güneş doğmiş ay süzülmiş batiyer
Yaylalar da sis altında yatiyer
Ahecan,
Biçenekte pepelayı tutayduh
Pusli dağda ağnamayıp yitayduh
 
Ben burda sen orda yürek kaniyer
Alavi sarmiş bah her yer yaniyer
Dünyam borbaldan bettar döniyer
Ben yapyalnız bir yolcuyum ahecan
Ben Şavşatsız bir yolcuyum ahecan
 
Ahecan,
Bilsen daha neler vardur yazacah
Dalmiyah ki bu iş bizi bozacah
Sağ miyuh ki bir dahaki güzaçah
Bu sözler közlanmiş elim yahiyer
Kaynamiş süt kimin dilim yahiyer
 
Ahecan, sen bilmam ne dersin buna?
Yıllar geçti getti gelduh mi sona?
Bahmişsın omzuna azrail kona
Sensiz bedenimi
Kemera’nın yamacına koysunlar
Mezerımi yüreğimden oysunlar
                                                   Mayıs 2005
                                                   Erdem UZAKLAR


 
U Z A K L A R A
 
NE BİLEM
 
Tutsa da odlara atsalar beni
Yanar mıyım yanmaz mıyım ne bilem
Çıkarıp ateşten kurban etseler
Kanar mıyım kanmaz mıyım ne bilem

İşlese derinden yürek yarası
Işık gözlerinin gitse karası
Bir daha gelmese görüş sırası
Anar mıyım anmaz mıyım ne bilem

Kalabalık şu insansız bellerden
Betonlaşmış çirkin uzak ellerden
Asfaltlanmış geniş geniş yollardan
Döner miyim dönmez miyim ne bilem

Uzaklar'ı çocuk gibi ağlatsan
Ateş ile yüreğini dağlatsan
Yangınıma şu Çoruh'u bağlatsan
Söner miyim sönmez miyim ne bilem


E.UZAKLAR
"BULDUM" KÖZLEMELERİ
 
Dikenin gülünü buldum

Yakanın ilini buldum
Koştum ki söndürem belki
Yananın külünü buldum

Bitirdim dalda buldum
Yitirdim elde buldum
Aradım aşka çare
Bak işte dilde buldum

Aradım alda buldum
Kovanda balda buldum
Ben seni her anımda
Yanımda yolda buldum

Suyun gözünü buldum
Odun közünü buldum
Çok okudum yazdım da
Sözün özünü buldum

E.UZAKLAR
"VAR " KÖZLEMELERİ
 
Her toprağın bir taşı var
Her kurunun bir yaşı var
Araştır da bak ey dostum
Her gerçeğin bir düşü var

Her yanışın bir sönüşü var
Her gidişin bir dönüşü var
Unutmayın ey çocuklar ki
Her yokuşun bir inişi var


Her baharın bir güzü var
Her bir kışın bir yazı var
Aklından hiç çıkarma ki
Her gecenin gündüzü var

Her ırmağın bir akışı var
Her güzelin bir bakışı var
Düşün taşın yanıt bulursun
Her girişin bir çıkışı var

Her bir kulağın bir duyuşu var
Her bir ozanın bir deyişi var
Dinle bak ne diyor şu atasözü
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var

E.UZAKLAR
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol