
BİR
TÜRKİ YAHTIM
Erdem UZAKLAR
Efkâr’a çıhtım da bir türki yahtım
Bir türki yahtım da Morğel’a bahtım
Yâre kav’şem diye o baştan kahtım
Hayden da hayden da Morğel’a gedah
Morğel’a gedah da harfana edah
Şavşet’in içinde nazli yar vardur
Nazli yar vardur da etegi dardur
Sahara geçilmez kürunlar kardur
Hayden da hayden da Kuçen’a gedah
Kuçen’a gedah da deve oynadah
Çeşmenin başında üç güzel durur
Üç güzel durur da gügüm toldurur
İçlarından biri beni soldurur
Hayden da hayden da Merya’ya gedah
Merya’ya gedah da karda güleşah
Kirezin dibinde kızlar oturur
Kızlar oturur da kakan tutturur
Görenlara küçük dilin yutturur
Hayden da hayden da Sisvet’a gedah
Sisvet’a gedah da hayhengem edah
Vel’in düzünde de kağan vururlar
Kağan vururlar da sıra dururlar
Sonalardur çifter çifter yürürlar
Hayden da hayden da Vela’mi gedah
Vela’mi gedah da yığınah edah
Sinköt’a gettim da cevizi töktüm
Cevizi töktüm da pantoli söktüm
Acıhtım eycaman ketmeri büktüm
Hayden da hayden da Tibet’a gedah
Tibet’a gedah da biçime girah
Süles’ın kızlari al beyaz gülmüş
Al beyaz gülmüş de bağrımi delmiş
Yârden de uci yanuh sigara gelmiş
Hayden da hayden da Süles’a gedah
Süles’a gedah da bir dügün edah
Kuyi da oturmiş cecim toğiyer
Cecim toğiyer da türki ohiyer
Arada gizlidan bana bahiyer
Hayden da hayden da Maden’a gedah
Maden’a gedah da hızega binah
Luhumi tökah da bişi bişurah
Zurnadan sonra da tulum şişurah
Papahçının bud şişini aşurah
Hayden da hayden da Rabat’a gedah
Rabat’a gedah da dereda çimah |